1- Ay’ın Yarılması
Saat (kıyamet saati) yakınlaştı ve Ay yarıldı. (Kamer Suresi, 1)
Kamer Suresi’nde on dört yüzyıl öncesinden haber verilen ayet, 20 Temmuz 1969’da Ay yüzeyinde yapılan çalışmalar ile gerçekleşmiştir. Amerikalı astronotların Ay’a ayak basarak, Ay toprağı üzerinde bilimsel araştırmalar yapmaları, taş ve toprak örnekleri toplamaları ayın yarılması ayetindeki ifadelere tam olarak uymaktadır. (En doğrusunu Allah bilir)
2- İran- Irak Savaşı
Şevval ayında ayaklanma Zilkade’de harb konuşmaları, Zilhicce’de ise harb vaki olacak. (Kıyamet Alametleri,s. 166)
Şevval ayında ayaklanma…>>İran Şahı’na karşı olan ilk ayaklanma bilindiği benzer biçimde hadiste belirtilen 5 Şevval 1398 (8 Eylül 1976)’de olmuştur.
Zilkade’de harp mevzuşmaları ve Zilhicce’de ise harp vaki olacak…>>Hicri 1400 Zilhicce (1980 Ekim) ayında İran-Irak arasındaki savaş tam anlamıyla başlamıştı.
3- Afganistan’ın İşgali
Talikan’a (Afganistan’a) yazık oldu. Şüphesiz Allah Teala’nın orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır. ” (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir vakit, s. 59)
Hadiste Afganistan’ın ahir zamanda işgal edileceğine işaret vardır. Hakkaten de Rusların Afganistan’ı işgali olan 1979 yılı Hicri 1400 yılına, diğer bir ifadeyle Hicri 14. Yüzyılın başlangıcına denk gelmektedir.
Orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır…>>Rivayetin bu bölümünde de Afganistan’ın maddi zenginliklerine dikkat çekilmektedir. Bugün Afganistan’da çeşitli sebeplerle işletilmeye açılmamış büyük petrol yatakları, demir havzaları ve kömür madenleri tespit edilmiştir.
4- Fırat’ın Suyunun Kesilmesi
Resulullah buyurdu ki: (1) Fırat Nehri’nin suyu çekilip (2) altından bir dağ meydana çıkmadıkça kıyamet kopmaz… (Riyazü’s Salihin, 3/332)
(1) Fırat Nehri’nin suyunun çekilip… >>Suyuti’nin kitabında bu hadis “suyun durdurulması” olarak geçmektedir. Gerçekten de Keban Barajı, Fırat Nehri’nin suyunu durdurarak kesmiştir.
(2) “Altın”dan bir dağ meydana çıkmadıkça…>>meydana getirilen baraj sayesinde; elektriğin üretilmesi, toplanan suyun arazide kullanılarak toprağın veriminin artması ve ulaşım kolaylığının sağlanması şeklinde sebeplerle, buradaki topraklar “altın” şeklinde kıymetli hale gelmiştir.
5- Ramazan Ayı’nda Ay ve Güneş Tutulmaları
Mehdi için 2 alamet vardır ki…Bunun birincisi, Ramazan’ın birinci gecesi Ay’ın ikincisi de ortasında Güneş’in tutulmasıdır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)
Bu hadise uygun olarak, 1981 yılında (Hicri 1401’de) Ramazan Ayı’nın 15. Günü Ay, 29. Günü de Güneş tutulmuştur. Yine “ikinci olarak”, 1982 yılında (Hicri 1402’de) Ramazan Ayı’nın 14. Günü Ay, 28. Günü de Güneş tutulmuştur.
6- Kuyruklu Yıldızın Doğması
O ulaşmadan önce, doğudan ışık veren bir kuyruklu yıldız görünecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 53)
O yıldızın doğması, Güneş ve Ay tutulmasından sonrasında olacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir vakit, s. 32)
Hadislerde açıklandıği gibi:
– 1986 senesinde (Hicri 1406’da) kısaca 14. Yüzyıl başlarında “Halley” kuyruklu yıldızı Dünyamız’ın yakınından geçmiştir. Bu kuyruklu yıldız parlak ışıklı bir yıldızdır.
7- Kabe Baskını ve Kabe’de Kan Akıtılması
Onun çıkacağı yıl, insanoğlu hacca, adım atarında bir emir bulunmadan gidecekler… Hep beraber Beyt-i Şerif’i tavaf edecekler, sonra Mina’ya indiklerinde, köpekler benzer biçimde birbirine saldıracak, hacılar soyulacak, kanlar Akabe Cemresinin üzerine akacak. (Kıyamet Alametleri, s. 168-169)
Yukarıdaki hadislerde “onun çıkacağı yıl” cümlesi ile, Mehdi’nin çıkış tarihinde Hac sırasında meydana gelecek bir katliama dikkat çekilmektedir. 1979 yılında, Hac sırasında gerçekleşen Kabe baskınında aynen bu şekilde bir katliam yaşanmıştır. Bu kanlı Kabe baskını da ahir vakitın başlangıcının ve Mehdi’nin çıkışının öteki alametlerinin gerçekleştiği dönemin tam başlangıcında kısaca Hicri 1400 seneninın ilk gününde, 1 Muharrem 1400 (21 Kasım 1979) tarihinde meydana gelmiştir.
8- Güneş’ten Bir Alametin Belirmesi
O, (Mehdi), Güneş’ten bir alamet belirinceye kadar gelmeyecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)
Kıyametin alametlerinden biri de Güneş’te meydana gelecek muhteşemlüklerdir. 20. Yüzyılda Güneş’te büyük bir patlama yaşanmış ve Dünya bu patlamadan çok etkilenmiştir. Hadiste yer alan Güneş’te belirecek söz mevzusu alamet, 20. Yüzyılda görülen bu büyük patlama olabilir.
9- Sistemlerin Değişmesi
süreın inkitaa uğradığı (zamanın kesildiği) bir dönemde Mehdi denen bir adam gelecek… (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir vakit, s. 14)
Bu hadiste Peygamber Efendimiz, Mehdi’nin “sürenin kesildiği” şu demek oluyor ki birçok hadis yorumcusunun da ifade etmiş olduğu şeklinde “vakitın farklılaştığı”, “sistemlerin değişmiş olduğu” bir dönemde geleceğini bildirmiştir. Bu hadiste işaret edilen “sistem değişikliği” ile kast edilenin, 20. Yüzyılda dünyanın dört bir yanında hakim olan komünist rejimlerin yüzyılın sonlarına doğru yıkılması olması muhtemeldir.
10- Tozlu Dumanlı Bir Fitne
Tozlu dumanlı, karanlık bir fitne görülecek, bunu diğerleri takip edecek… (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir zaman, s. 26)
Bu hadiste ise, Hz Mehdi (a.S.)’ın çıkışından önce, tozlu ve dumanlı, karanlık bir fitnenin görüleceğinden söz edilmektedir. Hadisin, 11 Eylül 2001 tarihinde ABD Birleşik Devletleri’nin New York ve Washington şehirlerinde meydana gelen, dünya tarihinin en büyük terör vakaı olarak nitelendirilen saldırıya işaret etmesi muhtemeldir. Televizyon ekranlarında ve gazetelerde de şahit olunduğu benzer biçimde, bu iki büyük terör vakasının peşinden büyük bir toz bulutu ve duman çevreyi sarıp kuşatmıştır.
11- Yaygın Katliamların Meydana Gelmesi
Mehdi’den önce, yaygın katliamların vuku bulacağı büyük bir fitne görülecektir.(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 37)
Peygamberimiz (sav)’in Mehdi’nin gelişi ile ilgili bildirdiği hadislerin büyük bir kısmında, Mehdi ulaşmadan önce dünyada karmaşa, güvensizlik ve huzursuzluğun hakim olacağı üzerinde durulmaktadır. Savaşlar ve çatışmaların yanı sıra, toplu katliamların yaşanacak olması da bu dönemin belirgin özellikleri arasındadır. Ek olarak hadiste katliamların yaygın olacağına, şu demek oluyor ki tüm dünya genelinde yaşanacağına dikkat çekilmektedir.
12- Şam ve Mısır Liderlerinin ( Meliklerinin ) Öldürülmesi
Ondan önce Şam ve Mısır melikleri (hükümdar, memleket sahibi) öldürülecektir…(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 49)
Bu hadiste Hz. Mehdi (a.S.)’ın gelişinden önce Şam ve Mısır yöneticilerinin öldürüleceklerine dikkat çekilmektedir. Mısır’ın yakın tarihi incelendiğinde hadiste de belirtildiği benzer biçimde bir “meliğin” öldürüldüğü görülmektedir: 1970 yılında Mısır’ın başına geçen ve 11 yıl iktidarda kalan (resmin sağındaki) Enver Sedat.
13- Şehirlerin Yok ( Helâk ) Olması
“Büyük şehirler dün sanki yokmuş gibi helak olur.” (Kitabül Burhan Fi Alametil Mehdiyyil Ahir süre, s. 38)
Hadislerde belirtilen büyük şehirlerin, mamur beldelerin helak oluşu ve harab edilmesi, harplar ve çeşitli organik afetler sonucunda meydana gelen yıkımları akla getirmektedir. Bu tarz şeylerin yanısıra yakın geçmişte geliştirilen nükleer silahlar, uçaklar, bombalar, füzeler ve benzeri silahların savaşlarda kullanılması da büyük tahribata niçin olmuştur. Bu tahrip gücü yüksek silahlar tarihteki benzerleriyle kıyaslanmayacak düzeyde yıkımlara yol açmıştır. Elbet hedef konumundaki “büyük şehirler” de bu yıkımlardan birinci derecede etkilenen bölgeler olmuştur.
14- Dördüncü sulh ve Arap-İsrail Barışı
Ebu Naim, Ebu Umameden tahric etti, Resulullah (sav) buyurdu: Sizinle insanlar (bir nüshada Rumlar deniyor) arasında dört sulh olacak, dördüncü sulh, Heraklius ehlinden bir adam vasıtası ile olur ve bu yedi sene devam eder. Denildi ki: “Ya Resulullah, o gün insanoğluın imamı kimdir?” Buyurdu ki: “Evladımdan kırk yaşlarında Mehdi’dir.” (Kıyamet Alametleri, Osman Çataklı, 299/8)
Hadiste Hz. İsa ile birlikte yeryüzünde bulunacak olan Mehdi’nin alametlerinden biri haber verilmiştir. Bu alamete göre Müslümanlarla Müslüman olmayanlar arasında 4. Kez bir barış anlaşması yapılacak, bu antak kalma 7 yıl sürecektir.
15- Bir Ordunun Kaybolması
Bir ordu savaş için gelir, çöle girdiğinde baş ve sonundakileri batar, ortadakiler de kurtulmaz. (Hanbel, Tirmizi, İbni Mace, Ebu Davud’dan; Geleceğin tarihi 4, s.30)
2003 senesinde gerçekleşen Irak Savaşı sırasında Irak ordusunun büyük bir kısmının hemen hemen birden bire ortadan yok olması savaşın en dikkat çekici olaylarından biriydi. Biroldukça gazete ve televizyonda, Cumhuriyet Muhafızları olarak malum yaklaşık 60.000 kişilik ordunun ve Fedailer olarak bilinen ortalama 15.000 Iraklı askerin kaybolması haber olarak yer aldı. Yukarıdaki hadislerde bu mevzuya dikkat çekilmesi, Hz. Mehdi (a.S.)’ın geliş alametlerinden önde gelen “bir ordunun batması” vakasının gerçekleşmiş olabileceğini göstermektedir. (En doğrusunu Allah bilir) Nitekim ilerleyen günlerde de savaş uçaklarının bir kısmının çöl kumları altına gömülmüş olarak bulunması, hadiste bahsedilen çölde bir ordunun batması olayının Irak ordusu ile ilgili olma ihtimalini güçlendirmektedir.
16- Bağdat’ın Alevlerle Yok Edilmesi
Ahir zamanda Bağdat alevlerle yok edilir… (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, Cilt 3, sf. 177)
2003 Irak Savaşı’nda, savaşın ilk gününden itibaren Bağdat, en yoğun bombardımana tutulan şehirlerden biri olmuştur. Ağır bombardıman, geceleri Bağdat’ın tıpkı hadiste haber verildiği şeklinde alev alev yanmasına neden olmuştur. Bağdat’ın gazete ve tv haberlerine yansıyan görüntüleri, yukarıdaki hadiste dikkat çekilen vakayla tam olarak mutabıktır. Bu da ahir zamanda bulunmuş olduğumuzu gösteren açık alametlerden biridir.
17- İsrail-Filistin Barış Görüşmeleri
Beyt-i Makdis’de barış anlaşması olacaktır. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, cilt 3, s. 184)
Beyt-i Makdis Mescid-i Aksa’nın bir ismidir. Bu hadiste de Beyt-i Makdis denilerek Kudüs’te gerçekleşecek bir barış anlaşmasından bahsediliyor olabilir. Nitekim Filistin topraklarında çatışma ve gerilim elli yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. Sadece 1993 yılında Oslo’da yapılan barış görüşmeleri bu topraklara refah ve güvenliğin gelmesi için önemli bir adım olmuştur. Her ne kadar Oslo’da alınan kararların bazıları adil olmasa ve bazıları da tam anlamıyla uygulamaya geçirilemese de, iki tarafın belli mevzular üzerinde mutabakata varması önemli bir gelişmedir. 2003 yılında da başta “Yol Haritası” girişimi olmak üzere iki taraf içinde barış müzakereleri devam etmiştir.
18- Irak’ın Yeniden Yapılanması
..Irak’a saldırmadıkça kıyamet kopmaz. Ve Irak’taki masum insanlar Şam’a doğru sığınma yerleri ararlar. Şam tekrar meydana getirilenır, Irak da yeniden meydana getirilenır.(Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal, c.5, s. 254)
Hadiste Irak’ın tekrar inşa edileceğine dikkat çekilmektedir. Önce İran-Irak Savaşı, daha sonrasında Körfez Savaşı, son olarak da 2003’teki Irak Savaşı’nın ardından, Irak’ta bir çok şehir yerle bir olmuştur. Bu savaşın hemen sonra yaşanan yağma vakalarının da etkisiyle büyük bir harabeye dönüşen Irak’ın yine inşa edilmesi mecburi hale gelmiştir. Bu durum gazete haberlerinde de çok geniş olarak yer almıştır.
19- Şam’da Fitneler
Şam’da fitneler bir taraftan sakinleştikçe, öteki bir taraftan alevlenir. Gökten çağırıcı bir melek “Mehdi emirinizdir. Mehdi Halifenizdir” demedikçe de fitneler bitmez. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, s. 63)
Şam, Arapçada kelime manası olarak “sol” anlamına gelir ve eskiden beri Hicaz bölgesinin (Mekke ve Medine şehirlerinin bulunduğu bölge) sol tarafında kalan ülkeleri ifade eder. Geçtiğimiz yüzyılın başından itibaren bu bölgede sık sık iç savaşlar, ihtilaller, çatışmalar ve büyük harplar yaşanmıştır. Bu kargaşaların biri diğerini tetiklemiş, bu topraklarda yaşayan hemen derhal tüm insanoğlu bu durumdan etkilenmişlerdir. Hadiste bildirilen “fitneler bir taraftan sakinleştikçe, diğer bir taraftan alevlenir” ifadesi de bu açıdan dikkat çekicidir. Ortalama elli yıl içinde, bu bölgede yaşanmış olan belli başlı büyük vakaları şöyle sıralayabiliriz: Süveyş Savaşı, Altı Gün harpları, Yom Kippur Savaşı, Lübnan İç Savaşı, Filistin topraklarında halen süregiden çatışma ve gerginlikler…
20- Mahalle Aralarında Savaş
Benim görmekte olduğum helak yerlerini sizler de görebiliyor musunuz? Ben evlerinizin aralarına fitne ve felaket mahallelerini şiddetli yağmur sellerinin açtığı yarlar gibi görüyorum buyurdu.
(Sahih-i Müslim, 4/2221; Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir vakit Alametleri, s. 368, no. 671)
Gerilla savaşı yöntemi 20. Yüzyılda yaygınlaşmış olan bir savaş yöntemidir. Bu yöntemin kullanıldığı çatışmalar hep mahalle aralarında devam eder. Geçtiğimiz yüzyıl bu savaş yönteminin örnekleriyle doludur.
21- Masum çocukların öldürülmesi
Muhammed ümmetinden masum bir çocuk öldürüldüğünde, gökten bir melek ‘hak onda (Mehdi’de) ve onun yanında olandadır’ diye haykırır. (Sabban İsafur Ragibin, s.154)
Ahir süreın önemli alametlerinden biri de masum çocukların öldürülmesidir. Bu durumun örnekleri özellikle son yıllarda yaşanan savaş ve çatışmalarda yoğun olarak görülmektedir. Afrika ülkelerinde yaşanan kimi iç savaşlarda minik çocukların cenkmaya mecbur bırakılmaları ve acımasızca katledilmeleri bu örneklerden biridir. Çocukların yoğun olarak hedef alındığı yerlerden biri de Filistin topraklarıdır. 2002-2003 yılları içinde Filistin’de 500’den fazla çocuk, İsrail askerlerinin kurşunlarına hedef olup yaşamını kaybetmiştir. Irak Savaşı esnasında da doğumevleri vurulmuş, pek çok çocuk ölmüştür.
22- Fitnelerin Çoğalması
Kıyamet yaklaştığı süre ve müminlerin kalbi; ölüm, açlık, fitneler, sünnetlerin kaybolması, bid’atlerin ortaya çıkması, emri bil maruf ve nehyi anıl münker (iyiliği emredip kötülükten menetme) imkanlarının kaybolması şeklinde sebeplerle zayıfladığı vakit benim evlatlarımdan Mehdi ile Cenab-ı Hak sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile müminlerin kalbi ferahlar, Acem (Arap olmayan) ve Arap milletleri arasında ülfet ve muhabbet yerleşir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir vakit, s. 66)
Fitne ortamları sağlam imana haiz müminler için imanlarının güçlenmesine, sabırlarının ve ahiretteki derecelerinin artmasına vesile olurken, zayıf ve yüzeysel imana sahip kimselerin imanlarını kaybetmelerine ya da imanlarının daha da zayıflamasına yol açar. Mehdi bu tür bir fitne ortamının en yoğun ve şiddetli olarak yaşandığı bir dönemde ortaya çıkacaktır.
23- Her Yere Ulaşan Bir Fitne
hiçbir tarafın ondan mahfuz kalmayacağı bir fitne zuhur edecek, bu fitne kaldığı yerden hemen başka bir tarafa yayılacak ve bu vaziyet bir münadinin semadan seslenerek: “Ey insanlar, emiriniz artık Mehdi’dir” demesine kadar devam edecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)
Hadislerde her insana ulaşacak, hızla yayılacak bir fitneden bahsedilmektedir. Kısaca her insanın haberdar olacağı, dine ve Allah’a karşı ortaya sürülen bir fitne insanoğluın imanlarını hedef alacaktır. Günümüzde, Allah’ın varlığına ve dinin yaşanmasına karşı öne sürülen en geniş çaplı fikri akım maddeci felsefedir. Bu felsefenin kendisine dayanak aldığı sözde bilimsel temel ise “evrim teorisi”dir. Aslabir bilimsel ve mantıksal delile dayanmadığı, tamamen akıl ve bilim dışı olmasına rağmen, yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya genelinde belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır.
24- Haramların Helal Sayılması
Bir fitne görülür, bunu öteki fitneler takip eder. Bundan sonrasında bütün haramların helal sayılacağı bir fitne gelir. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir süre, s. 26)
Günümüzde fuhuş, kumar, içki, rüşvet şeklinde birçok fiil, haram olmalarına rağmen dünyanın pek çok ülkesinde giderek artan bir oranda işlenmektedir. Kimi Batılı gazete ve televizyonlarda bu haramları işleyenler sıkça övülmekte ve teşvik edilmekte, hatta işlemeyenler yerilmektedirler. Meydana getirilen istatistikler ise bu konudaki sayının giderek arttığını göstermektedir. Hz Mehdi (a.S.)’ın çıkış habercisi olan bu karanlık ortam, bununla birlikte Hz. İsa (a.S.)’ın gelişinin de yakınlaştığına işaret etmektedir.
25- Allah’ın Açıkça İnkar Edilmesi
Allah ( cc ) apaçık inkar edilir hale gelmedikçe kıyamet kopmaz. (Kitabül Burhan Fi Alametil Mehdiyyil Ahir vakit, s. 27)
Allah’ı inkar etme sapkınlığı olan ateizm, 19. Yüzyılın sonundan itibaren yaygınlaşmıştır. Materyalizm ve Darwinizm’in yaygınlaşmasıyla kendilerine felsefi ve sözde bilimsel dayanak buldukları yanılgısına kapılan ateistlerin sayısı 20. Yüzyılda artmıştır. Ateistler bu zamanda sapkın görüşlerinin propagandasını yapma imkanı bulmuşlardır. Ateizm, samimi olarak iman edenlerin yürüteceği fikri mücadele ile Allah’ın izniyle yok olmaya mahkumdur.
26- Allah’tan Başka İlahlar Edinilmesi
Ümmetimden bir kısım insanoğlu putlara dönüp tapıncaya kadar kıyamet kopmaz. (Kıyamet Alametleri, s. 241)
Allah’tan başkasını İlah edinmek hiç şüphesiz çok büyük bir sapkınlık ve günahtır. Bazı insanlar, putlara tapmaktan bahsedildiğinde, yalnızca geçmiş toplumların yaptığı şeklinde tahtadan veya taştan yontulmuş heykellere tapmaktan bahsedildiğini sanırlar. Oysa bu bir yanılgıdır. Şirk koşan bir insan, yalnızca insan yapımı putlara tapan insan demek değildir. Allah’ın, Kuran’da bildirdiği şeklinde, şirk koşmadan iman etmek demek “dini yalnızca allah’a halis kılarak -doğrusu yalnızca Allah’ın rızasını ve rahmetini umarak- iman etmek” demektir. Ahir zamanda ise, şirk koşmadan samimi olarak inanç eden insanoğluın sayısı azalacak, şovş için ibadet eden, Allah’ın hak dininden uzaklaşarak kendilerine birtakım batıl inanışlar edinen insanların sayısı artacaktır.
27- Maddeci Felsefenin Yaygınlaşmasına İşaret
Bismillah harflerinin kıymeti kaybettirildiği zaman Mehdi zuhur eder. (Risalet-ül huruc-ül Mehdi, s. 29)
Hadiste geçen “besmele”den kasıt, insanoğluın din ahlakına bakış açısı ve imani durumları olabilir. Nitekim insanların imanlarının zaafa uğradığı bir dönemde Hz Mehdi (a.S.) zuhur edecek ve bu akımları fikren ortadan kaldıracaktır. Bu açıdan düşünüldüğünde, hadiste geçen ifade, materyalist ve Darwinist felsefenin insanoğlu üzerindeki tesirinin çok olacağına işaret olabilir. Hz. İsa’dan önce gelecek olan Hz. Mehdi (a.S.)’ın vazifelerinden birisi -belki de en önemlisi- bu felsefe ve fikir akımlarını bertaraf ederek Hz. İsa’ya ortam hazırlamasıdır.
28- Düzensizlik ve Dengesizlik Günleri
Kıyametin derhal yakınında düzensizlik ve anarşi günleri vardır. (Suyuti, Cami’üs Sagir, 3/211)
anarşi ve çatışma, geride bıraktığımız yüzyılın en belirgin özelliklerinden biridir. İç cenklar, ihtilal ve ayaklanmalar binlerce insanın hayatına mal olmuş, güvenlik ve huzur insanoğluın en büyük özlemlerinden biri haline gelmiştir. Kimi Afrika ülkelerinde bir türlü son bulmayan iç cenklar, başta güney ABD olmak üzere bazı ülkelerde yaşanan ihtilal ve ayaklanmalar, cenup Asya’da yaşanan çatışma ve harplar, Ortadoğu’da yaşanan gerginlikler bu kargaşanın sadece bilinen belli başlı örnekleridir.
29- Barışın Kalkması
bütün kalplerin içine fesat düştüğü için bir kısım halk diğeriyle konuşarak barış ve ittifak gösterileri yaparlar. Fakat kalplerinde barış ile ittifaka muhalif bir vaziyet olduğu bir devir gelmedikçe kıyamet kopmaz. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 382, no.701)
Yukarıdaki hadis günümüzde açıkça yaşanmaktadır. Özellikle İsrail-Filistin arasında her türlü girişim ve çabaya karşın bir türlü gerçekleşemeyen barış, hadisin işaret etmiş olduğu olaylardan biri olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.) ayrıca günümüzde yeryüzünde barışın yerleşmesi, savaş ve kavgaların bitmesi için dünyanın dört bir yanında barış yanlıları tarafınca gösteriler düzenlenmektedir. Ancak tüm bu gösteriler yalnızca Ortadoğu’da değil dünyanın birçok bölgesinde devam eden çatışma, savaş ve katliamları engelleyememektedir.
30- İhtilallerin Olması
… (O sırada) fitneler, karışıklıklar, ihtilaller çok olur da insanoğlu birbirlerini öldürürler. İnsanlar kendi canlarına kıyarlar ve yeryüzünü belalar kaplar. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 482, no. 901; Kitabü’n-Nihaye, İbn-i Kesir, 1/131)
İç çatışmaların ve ihtilallerin artması, Peygamberimiz (sav)’in ahir zamanla ilgili verdiği önemli bilgilerdendir. 20. Yüzyılın sonlarından itibaren başta Salvador, Nikaragua benzer biçimde Orta ve cenup ABD ülkeleri olmak üzere, dünyanın dört bir yanında ihtilaller, darbeler ve karşı-darbeler yaşanmıştır. 1980’lerin başlangıcında Orta Amerika’da, bir grup yönetici kadro ile askeri liderler içinde meydana gelen çıkar çatışmaları, kırsal kesimlerde örgütlenen gerilla hareketlerinin de güç kazanmasıyla ortalama 22 milyon insanı etkisi altına alan büyük bir çatışma ve kargaşa ortamına dönüşmüştür. Meydana getirilen ihtilaller ile Nikaragua’da Somoza iktidarı devrilmiş, Honduras, El Saldavor ve Guetemala’da büyük ayaklanmalar yaşanmıştır. Tüm bu olaylar sırasında yalnız 1982 yılında, söz mevzusu bölgede 15 bin birey hayatını kaybetmiştir.
Mehdi’nin (as) Zuhurunun 30 Alâmeti Konusu Bu Kadardı.
Bir yanıt yazın